Kervansaraylar, tarih boyunca ticaret yollarında stratejik noktalarda inşa edilmiş konaklama ve ticaret merkezleridir. Gezgin tüccarlar, kafileler ve yolcular için güvenli bir konaklama sağlamanın yanı sıra, mal alışverişi ve kültürel etkileşim açısından da önemli rol oynamışlardır. Bu yapılar, kültürel çeşitliliği destekleyerek ve ticaretin gelişimine katkıda bulunarak tarih boyunca büyük önem taşımıştır.
Adana, Türkiye’nin güneyinde yer alan bir şehir olup, zengin tarihî geçmişiyle dikkat çeker. Antik dönemlere kadar uzanan bu tarihî geçmiş, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin etkisi altında şekillenmiştir.
Şehrin kervansarayları, özellikle ticaret yollarının kavşak noktalarında konumlanmıştır. Taşköprü Kervansarayı, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından 1229 yılında inşa edilmiş ve zaman içinde çeşitli onarımlar görmüştür. Bu tarihi yapı, orijinal mimarisini büyük ölçüde koruyarak günümüze ulaşmıştır. Adana’daki kervansaraylar, geçmişte kervanların ve gezginlerin güvenli konaklama ihtiyaçlarını karşılamış, aynı zamanda ticaretin gelişimine katkıda bulunmuştur.
Unutulan Değer Kesri/Kesiri Han, Gezilecek Yerler Listesinde bile bulunmuyor.
Karıaisalı’da Çakıt Nehri kenarında yer alan Kesri Kervansarayı, Osmanlı Sadrazamı Bayram Paşa tarafından 1637-1638 yıllarında inşa edilmiştir. Bu tarihi yapı, IV. Murat’ın Bağdat’ı geri almak amacıyla düzenlediği sefer için önemli bir konaklama noktası olarak hizmet vermiştir.
Bayram Paşa, kervansarayın inşası için kendi servetini kullanarak bir yılda bu görevi tamamlamıştır. IV. Murat, 1638 Mayısında İstanbul’dan yola çıkarak birçok konaklama noktasında mola vermiş ve Kesri Kervansarayı’nda da konaklamıştır. Daha sonra Bayram Paşa ile birlikte Adana’ya gelip, Misis köprüsünden geçerek Bağdat’a ulaşmış ve şehri geri almıştır.
Kesri Kervansarayı, 1638’den 1912’ye kadar 274 yıl boyunca birçok yolcuya hizmet vermiştir. Ancak, Toros dağlarında yapılan şose ve tünellerin açılmasıyla değeri azalmış ve zamanla harap bir duruma gelmiştir. Günümüzde, kervansarayın taşları sökülmüş ve harabe haline gelmiştir. Bu tarihî eserin korunması ve gelecek nesillere taşınması için çaba harcanmalıdır.
Günümüzde turistler tarafından az da olsa ziyaret edilen bu kervansaray, tarihî atmosferi ve mimarisiyle Adana’nın kültürel mirasına katkıda bulunan önemli bir yapıdır.
Unutulmaya yüz tutmuş ve bakımsız halde bulunan bu yapı maalesef hiçbir şekilde korunmamaktadır. Lakin tüm bunlara rağmen ayakta kalmayı başaran kısmı inşa edildiği arazide doğanın renkleri ile mükemmel bir uyum ve görsel şölen sunmaktadır.
Comments